Bektaş Kılınç yazdı: Bir umudum sende Eylül bebek

Spil’den Beydağı’na
Gediz’den Asi’ye.
İçimdeki acıdan, depremden günler sonra kurtarılan
Eylül Bebek.
Eyy meleklerin önünde secdeye duran Adem
Sen bilirsin, söyle bakalım
Biz şimdi kime anlatacağız derdimizi?
Kime ağıtlar yakacak, hangi birine gözyaşı dökeceğiz?
Bir yanım Malatya, bir yanım Maraş.
Bir yanım Antep, bir yanım Halep.
Kar altında tutuşmuş kızgın bir alev içinde yüreğim
Yanar ha yanar…
Umutsa Kafdağı’nın arkasındaki Anka Kuşu.
Küçük bir çocukken çaresiz kaldığımda
Hızır’a sığınır, Hızır’ı çağırırdım. Gelmezdi.
O zaman kendimin Hızır olup yetişmesini isterdim. Olmazdı.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi
Bir de bütün bunlara sebep olanların yalanı
Yılan olur da boynuma dolanır, boğardı beni.
Yalan yılan olur sinsice, ikiyüzlüce, haince sokardı.
Ve sesim kesilirdi.
Hatay!
Asi Nehri’nin sulayıp serinlettiği
Kültürlerin harman olduğu şehir.
De yürü bakalım
Kimleri alıp enkaz altında koydun.
Hangi birine yanmalı,
Hangi birini aramalı evrenin sonsuz döngüsünde.
Ahh Elbistan ahh!
Küçükken yaşadığım çaresizliğin daha büyüğünü yaşıyorum şimdi.
Yaşıyoruz hep birlikte.
“Bunun bir hesabı kitabı olacak mı?” diyorum.
“Olacak” diyorlar.
Ve ekliyorlar:
“Deprem öldürmez, binalar öldürür”
Hani Soma’da sendikacı Kamil Kartal bağırıyordu ya
“Öyle mi alay komutanı?” diye.
Çıkıp Spil’in tepesine benim de bağırasım geliyor.
“Binalar değil kapitalizm öldürdü onları”
“Gördün mü gerçeği?” diye soruyor Adem.
Demek ki neymiş Adem
Habil’le Kabil’miş.
Biri iyi biri kötü.
Kazanan kötü olmuş.
Ve kötülüğe devam etmekte.
Ve demekte ki:
“Ben değil bina öldürdü!”
Müteahhit.
Müteahhiti aşarsan mühendis.
Mühendisi aşarsan belediye.
Belediyeyi aşarsan bakanlık.
İşte bu kadar.
Cumhurbaşkanını suçlayacak değilsin ya!
Hele hele kapitalizmi!
Haşa!
Biz oturup derdimize yanalım.
Biz oturup ölenlerimize ağlayalım.
Daha olmazsa
Spil’e çıkıp Beydağı’na bağıralım.
Gediz’den Asi’ye,
Pazarcık’tan Antep’e bağıralım.
Asıl suçlu yerleşerek Kabil’in bağrına, bize görünmeden bildiğini okuyacak.
Bize yine çaresizlik ve ağıtlar kalacak.
Tüm bu yıkımın içinde
Bir umudum sende Eylül Bebek, bir umudum sende.
Senin gözlerindeki saf, temiz, insan sevgisinde.
Sevgiyle kalın…