Asbestli Sao Paulo gemisine karşı bir grup avukat ve yurttaş, Amerika İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulunacaklarını açıkladı. Hukuk mücadelesi başlatan grubun içinde, Manisa’dan  MASKİ’nin hukuksuz ve usulsüz uygulamalarına karşı açtığı davalarla tanınan  Uğur Doğan da var.

Zehirli atık dolu Nae Sao Paulo adlı geminin söküm için İzmir Aliağa’ya gelmesine karşı İzmir’de bir grup avukat ve yurttaşlar Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf Brezilya Devleti’nin sözleşmedeki hakları ihlal eden işlem ve eylemleri nedeniyle Amerikan İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açtı.

Dava açanlar arasında Manisa’dan bir isim de var. MASKİ’nin hukuksuz ve usulsüz uygulamalarına karşı yıllardır açtığı davalarla hukuk mücadelesi veren işçi emeklisi Uğur Doğan, bu kez İzmirli hukukçularla birlikte asbesli gemisine karşı dava açtı. İzmir’de düzenlenen basın açıklamasında Avukat Senih Özay, Murat Fatih Ülkü ve Hilal Erbüken yanı sıra Uğur Doğan ve Eda Nur Başpınar başlatılan hukuki süreç hakkında bilgi verdi.

“BU HAYKIRIŞI AMERİKA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DE DUYMALIDIR”

Basın açıklama metnini Avukat Murat Fatih Ülkü okudu. Ülkü, geminin Türkiye’ye getirilerek sökülmesinin engellenmesi için ulusal ve uluslararası hukuki girişimleri başlattıklarını belirterek, İzmir ve Aliağa’nın asbestli gemiyi istemediğinin altını çizdi. Avukat Ülkü, “Hukuk bu gerçeği görmek zorundadır. Bu haykırışı, sanırız Türkiye’den yapılan ilk başvuruda Amerika İnsan Hakları Mahkemesi de duymalıdır. NAe Sao Paulo’nun kendi ülkesi Brezilya’da gemi söküm ihalesinin iptali için açılan davada verilen ‘bulunduğu yerden ayrılmasının engellenmesi’ yönündeki ihtiyati tedbir kararından kaçarak ülkemize gelmekte olduğunun bir kez daha altını çiziyoruz. İzmir’de avukatlık yapan yurttaşlar olarak, Anayasa’ya, Çevre Kanunu’na, uluslararası sözleşmelere aykırı, NAe Sea Paulo adındaki asbestli geminin Türkiye’ye gelip sökülmesinin engellenmesi için ulusal ve uluslararası hukuktaki girişimlerimizi başlatıyoruz”dedi.

“ASBESLİ GEMİNİN TÜRKİYE’YE, İZMİR’E, ALİAĞA’YA GİRMESİ ENGELLENSİN”

Ülkü, şöyle devam etti “Bir yandan, ulusal hukukta İzmir Valiliği’ne, Aliağa Kaymakamlığı’na, Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Aliağa Belediyesi’ne, Aliağa Bölge Liman Başkanlığı’na, Aliağa Sahil Güvenlik Komutanlığı’na, bu gemi sökümü için çevresel etki değerlendirme sürecinin işletilmesi için İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ve Brezilya mahkemesinden verilen NAe Sao Paulo gemisinin ‘bulunduğu yerden ayrılmasının engellenmesi’ yönündeki ihtiyati tedbir kararından Türkiye’de infazı, tenfizi, yerine getirilmesi için İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İzmir Valiliği’ne başvuruyoruz. Diğer yandan da, Türkiye’den yapılan ilk başvuru olduğunu düşündüğümüz başvurumuzla Amerika İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruyoruz. Böylece asbestli geminin Türkiye’ye, İzmir’e, Aliağa’ya girmesinin engellenmesini talep ediyoruz”

ÖZAY:HUKUK BÖYLE GÜNLER İÇİN VARDIR

Avukat Senih Özay ise, Türkiye’nin, Ege’nin, İzmir’in ve Aliağa’nın asbestli gemiyi istediğini vurgulayarak “Türkiye’nin çöplerin, atıkların, hurdaların, zehirli gemilerin sökümünün yapıldığı söküm merkezlerinin ülkesi olmasını istemiyor. İktidar; çöp, plastik atık, hurda, asbest, zehir seviciliğini, Türkiye’yi ucuz ve denetimsiz işgücü kaynağı olarak vahşi kapitalizmin isteklerine sunmayı bırakmalıdır. O bırakmıyorsa, işte hukuk böyle günler için vardır. Üç avukat, vatandaş Uğur Doğan ve Eda Nur Başpınar olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne dayalı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ikizi olan Amerika Kıtası SAN Jose Paktı’na dayalı Kosta Rika Amerika Kıtası İnsan Hakları Mahkemesi’ne Brezilya’yı şikâyet etme kararı aldık. Dilekçemizi yazdık ve hukuk hamlelerini yaptık”dedi.

MANİSALI DOĞAN: YAŞAM HAKKI 1 MİLYON 85 BİN DOLARDAN DAHA KIYMETLİDİR

Dava açan vatandaşlardan Uğur Doğan ise, bu ülkenin topraklarının her şeyden daha değerli olduğunu vurgulayarak “İzmir, Aliağa ve Manisa’da yaşayan milyonlarca insanın sağlığı, yaşam hakkı, bu gemiyi açık ihaleyle Brezilya’dan alan firmanın ödediği 1 milyon 85 bin dolardan çok daha kıymetlidir topraklarımız. Gelecekte çocuklarımıza, torunlarımıza yaşanabilir bir çevre bırakabilmek için ben de elimden geldiği kadar üç avukat arkadaşıma mutfakta dava dilekçesinin hazırlanmasına katkı koymaya çalıştım. Bir hafta 15 gündür bunun üzerine çalışıyoruz. Ben de Manisalı bir yurttaş, işçi emeklisi olarak, asbesli geminin bu ülkeye gelip, ülkemizi, doğayı, çevreyi zehirlemesini istemiyorum ve buna karşı olduğumu da bugün İzmir Cumhuriyet Meydanı’ndan haykırıyorum.” Hülya Kılınç