Üzüm değil, üzüm üreticisiyiz! Ezilmek istemiyoruz!

 Üzüm değil, üzüm üreticisiyiz! Ezilmek istemiyoruz!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yarın Manisa’da çekirdeksiz kuru üzüm fiyatını ne kadar açıklayacağı merak edilirken, Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) 2022 yılı çekirdeksiz kuru üzüm maliyeti ve referans fiyatının 39 lira 50 kuruş  lira olması gerektiğini açıkladı.

 Hülya Kılınç

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üzüm üreticisinin merakla beklediği çekirdeksiz kuru üzüm fiyatını yarın Cumhuriyet Meydanı’nda açıklayacak.

Çiftçiler Sendikası da (Çiftçi-Sen) bir açıklama yaparak, üzüm üretimindeki maliyet hesaplamasını yaparak bir fiyat çıkardı. 2022 yılı çekirdeksiz kuru üzüm maliyeti ve referans fiyatının 39 lira 50 kuruş olması gerektiğine vurgu yapıldı.

Çiftçi Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu’nun ortak yaptığı basın açıklamasında, üzüm üreticisinin bağlarını oluşturabilmek, üretimlerini devam ettirebilmek için yaptıkları borçlanmalarını ödeyememe kaygısı içinde olduğu ifade edildi.

Çiftçi Sen Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, çiftçinin üretim maliyetlerindeki artışa dikkat çekerek, yoksullaşan çiftçinin üretemez duruma geldiğini dile getirdi. JES’lerin üzüm üretimi üzerindeki etkisine dikkat çeken Çobanoğlu, JES’lerin bulunduğu bölgelerde üzüm üretiminin yüzde 50 düşeceğini söyledi.

Çobanoğlu şunları söyledi “Üreticiler her yıl bir önceki yıla göre daha fazla problemle ve yoksullaşmayla karşılaşmaktadır. Çok yıllık bir bitki olan üzüm para etse de, etmese de, üretici kendisinin ve çalışan aile fertlerinin yevmiyelerini dahi kazanamasa da umudunu daha sonraki yıllara taşıyarak üretimini devam ettirmek zorunda kalmaktadır. Ancak görünen o ki, madencilik ve JES yatırımları devam ederse ortaya çıkan kirlilikten ve iklim değişikliğinden dolayı üzümde kalite ve verimlilik sürekli düşecek Türkiye’nin en verimli topraklarında bırakın üzüm üretmeyi hiçbir ürün yetişemez, tarım yapılamaz hale gelecektir. Şaraplık üzüm üreten üreticilerin durumu da sofralık üzüm yetiştiren üreticilerden farklı değildir. Şarap fabrikaları dışında alıcı bulma olanakları veya üzümlerini kurutma olanakları çok sınırlı olduğundan dolayı alım fiyatlarının belirlenmesi de tamamen şarap fabrikalarının insafına bırakılmış durumdadır. Üreticilerin kendi üzümlerini işleyip satmaları da yasaktır ve yapanlar ise cezai yaptırımlarla karşılaşmaktadır. Şaraplık üzüm alım fiyatının belirlenmesinde devre dışı olan devlet, şarap fabrikalarının ticari çıkarlarını korumada, şaraba yüksek vergiler koymada ve tüketicilerden dolaylı vergi gelirleri elde etmede devrededir.

“TMO ÜZÜMÜ TARİŞ VE TÜCCARA SATARAK ÇİFTÇİNİN ÜSTÜNDEN PARA KAZANMAKTA”

Tarım ve Orman Bakanlığı yıllardır açıkladığı ve TMO’ya sınırlı miktarda aldırdığı kuru üzüm alım fiyatlarını açıklarken maliyet hesaplamasının içine üreticilerin arazileri ve meyve bahçeleri için yatırdıkları parayı, bankalardan aldıkları kredilerin faizini, hatta üreticilerin ve ailelerinin emeklerinin parasal değerini bile hiç hesaba katmayarak piyasayı şirketlerin lehine düzenlemektedir. TMO aldığı kuru üzümleri de işleme veya dış pazar arama yerine, ya TARİŞ’e ya da tüccarlara satmakta, elde ettiği kârı çiftçilerle paylaşma yerine de çiftçinin sırtından para kazanmayı yeğlemektedir.

ÇİFTÇİ-SEN OLARAK DİYORUZ Kİ: TABAN FİYAT 39,50 TL OLMALI

Üzüm üreticilerinin insanca yaşayabilmesi ve üretimlerini devam ettirebilmeleri için en azından kuru üzüm maliyeti olan 23,70 TL nin üzerine ( bu maliyet tesis masrafları amortisman payı ve çıplak arazi değerinin faizi hesaba katılmadan, oluşan maliyettir.)  yüzde 25 kar payı+ insanca yaşam payı olarak yüzde  40 (en azından yıllık TÜFE enflasyon oranının yarısı) eklenerek fiyat belirlenmelidir. Bu hesaplamaya göre referans taban fiyatı en az 39,50 TL olmalıdır.

JES’lerin ve madencilik faaliyetlerinin olumsuz etkilerini yaşayan ve geçmiş yıllara göre kalite ve verimi düşen bölgelerin tespiti yapılmalı ortalama rekolte miktarı üzerinden telafi edici ödeme yapılmalıdır.

“ÇİFTÇİNİN TATMİN EDİCİ BİR FİYAT VE ADİL PİYASAYA ERİŞİM HAKKI VARDIR”

Gerek Uluslararası sözleşmelerden gerekse de Anayasa’dan gücünü alan çiftçilerin sendikal örgütlenmesi fiyat belirlemelerinde sürece dahil edilmelidir.BM Genel Kurulu’nda 17 Aralık 2018 yılında kabul edilen “Köylü Hakları Deklarasyonu” na göre Çiftçilerin tatmin edici bir fiyat ve adil piyasaya erişim hakkı vardır. Bu çerçevede Hükümet; kuru üzüm alım fiyatını belirlerken, çiftçilerin sendikalarıyla, meslek odası ve kooperatif örgütleriyle görüşme masasına oturmalı ve kuru üzüm alım fiyatlarını birlikte belirlemelidir.

“DEVLET JES VE MADENCİLİK FAALİYETLERİNE ACİLEN SON VERMELİDİR”

Sağlıklı ürün sağlıklı ortamda yetişir. BM Genel Kurulu’nda kabul edilen “Köylü Hakları Deklarasyonu” çiftçilerin temiz havaya, temiz suya, sağlıklı toprağa erişim haklarından ve devletlerin yükümlülüğünden bahseder; devlet yükümlülüğünü yerine getirmeli havayı, suyu, toprağı kirleten, tarımsal üretimi olumsuz etkileyen İklim değişikliğine neden olan, JES ve madencilik faaliyetlerine acilen son vermelidir. Ziraat Odaları, Birlikler, kooperatifler ve bunun gibi çiftçi örgütleri de demokratik yapılara kavuşturulmalı, 2000 yılında sözde özgürleştirme yasası olarak çıkarılan 4572 sayılı kooperatif yasasının şirketler lehine olan hükümleri kaldırılmalı, TARİŞ, üretimden pazarlamaya kadar olan zincirin her halkasında, yönetim organlarında, üreticilerin söz ve karar sahibi olacağı şekilde yeniden yapılandırılarak kuru üzüm alımında devreye sokulmalıdır.

“TARİŞ TARAFINDAN DESTEKLEME ALIMI YAPILMALI HÜKÜMET DESTEĞİNİ VERMELİDİR”

Kuru üzüm fiyatlarında maliyet, kar payı ve insanca yaşama payı gözetilerek sendikamızın referans fiyatları üzerinden TARİŞ tarafından destekleme alımı yapılmalı, hükümet bu konuda desteğini vermelidir. Üzümün anavatanı olan ülkemiz yüzlerce üzüm çeşidini barındırmaktadır. Üzüm üretimi yapan üreticilerin üzüm çeşitlerini arttıracak tarzda üretim yapması için demokratik planlamalar yapılmalı, bu çeşitlerden yararlanmaları, geliştirmeleri ve yaygınlaştırmaları için teşvikler verilmelidir. Şaraplık üzüm üreten üreticilerin üzümlerini işleyip satabilecekleri yasal düzenlemeler yapılmalı ve ürünlerini işleyerek satmaları konusunda teşvikler verilmelidir. Üreticilerin üretimleri sürecinde zirai kimyasallardan ve şirketlere bağımlı girdilerden kurtulmaları için Hükümet ve yerel yönetimler tarafından agroekolojik üretime ilişkin eğitimler verilmeli ve üretim tarzında bu değişikliğe uygun hareket eden üreticilere teşvikler verilmelidir.

TARIM SİGORTALARI YASASI ŞİRKETLERİN KAZANCINI ARTIRMAK İÇİN DEĞİL, ÜZÜM ÜRETİCİLERİ LEHİNE DÜZENLENMELİ

Tarım Sigortaları Yasası şirketlerin kazancını artırmak için değil, üzüm üreticilerini zor günlerinde yardımcı olmak amacıyla yeniden düzenlenmelidir. İster sofralık, isterse şaraplık olsun üzüm fiyatlarını baskılama gayretinde olan yerli ve yabancı tarım ve gıda şirketleri karşısında tüm üzüm üreticilerini örgütlü mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Yoksulluk kaderimiz değil! Ürünlerimizi yok pahasına satın alarak emeğimizi sömürmeye, insanların ve tüm canlıların yaşam alanlarını yok etmeye çalışanlara karşı örgütlenelim, kötü gidişatı durdurmak için mücadele edelim.”

 

Soldan sağa: Çiftçi Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem, Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu
Adnan Çobanoğlu

Benzer Haberler

Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir